Bolvadin halkı son seçimlerde "samimiyet algısını" işaret ederek, bu kavramın "sulandırılmaması" konusundaki hassasiyetini göstermiştir.
Ama ve maalesef "samimiyet maskesi" altında yapılan "pervasız adaletsizlikler" bu kavramın " itibarsızlıştırılmasına neden olmuş ve ortaya koyulan ben yapıyorsam mübah, başkası yaparsa günah" ikiyüzlülüğü inanç törpülenmesi ve vatandaşlar arasında "şüpheli ilişkiler" oluşmasına sebep olmuştur.
Seçimler kazanılır veya kaybedilir.
Yeter ki kazanılan "menfaatçilik", kaybedilen ise "karakter" olmasın.
SİZ SAYIN YETKİLİLERİ UYARIYORUZ!
Oturduğunuz o koltukta, oturduğunuz süre içerisinde yapacağınız hiç bir adaletsizliğe asla "kılıf aramayın" ve adam kollamaya "bahane uydurmayın".
"Yetimin hakkını koruyacağını" söylediğiniz için seçildiğiniz görevler; sizlere "hak yeme" küstahlığını değil, "hak koruma" mecburiyetini veriyor.
Bizim görevimiz uyarmak.
Tam 10 senedir bize karşı yapılan "adaletsizlik" konusunda hiç kimseye HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ VE ALLAH ÖMÜR VERDİKÇE, "SÜSLÜ GEÇMİŞLERİNDEKİ" KİRLİLİĞİ DE HALKA ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
Yeni belediye yönetimi çok zor bir görev omuzladı.
Eski zihniyet devam etseydi bu zorluklar katlanacak ve iyice içinden çıkılmaz bir durum oluşacaktı.
Şimdi herkesin çok daha dikkatli ve uyumlu olması gerekir.
Şahsi meseleler "oda içerisinde" kalmalı ve dışarıya "sızma" durumu bertaraf edilmelidir.
Biz gazeteciler, "anlamaya çalışmakla" değil "anlatmaya çalışmakla" yükümlüyüz.
Geçmişte "uğradığımız haksızlıklar" bugün yaşanabilecek "yanlışları" görmezden geleceğimiz anlamı taşımıyor.
Biz başkaları gibi "dini kavramları" eğip, bükemeyiz.
O zaman elimizdeki kalemi "adaletli" kullanmak zorundayız.
Kimse kusura bakmasın ama "teklif mektuplarının" kapımızın önünden dahi geçmeyişinin sebebini de müsaadenizle sorgulayalım.
Herkese "mübah kavramının" esnetilmediği günler dilerim.
Allah'a emanet olunuz.