https://www.yenisesbolvadin.com/

AHMET AKÇAY


DARBELENDİM DE DURULDUM


15 Temmuz Cuma günü ülkemiz başarısız ve kanlı bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Millet olarak darbecilere karşı durduk ve bu defa biz kazandık.
İktidar, muhalefet, asker, polis, devlet, millet el ele verdik, omuz omuza mücadele ettik. Yıkılmadık, teslim olmadık, boyun eğmedik. Ezanları susturmaya çalışanlara, ezanlarla karşılık verdik.
Çok şükür bu hainleri püskürttük.
Ama ihtiyatlı olmak lazım. Bu hainler bitti dediğin yerden yeniden bitiyorlar. Uhud okçuları gibi ganimet için mevzileri terk etmemek lazım.
Darbe başarısız oldu diye seviniyoruz, bu elbette hakkımız. Peki darbe başarılı olsa idi neler yaşardık? Bunu genç nesiller bilmez. Bir iki kelamda onu anlatayım:
Biz kanlı darbelerle dünyaya gözlerimizi açtık. Benim hayatım darbelerle doludur. Darbe üstüne darbe yedim, yıkılmadım ayakta kaldım. Tabiri caizse darbelendim de duruldum..
27 Mayıs´ı gördüm dersem yalan olur. Henüz dünyada değildim. Ama büyüklerimiz anlatırdı. Ama 12 Eylül´ü iyi hatırlarım. 12 Eylül 1980 darbesinde 10 yaşında idim. Yine böyle bir Cuma günü darbe olmuştu. Fakat şimdiki gibi akşam 22:00´da değil, sabaha doğru el koymuştu komutanlar yönetime. O vakitler Hasan Mutlucan vardı. Hoparlörden kahramanlık türküleri okunuyordu. Şimdi ise gece yarısı ezan okunuyor. Ne güzel. Bu önemli bir ilerleme. Daha sonra 28 Şubatları yaşadık. Muhsin Yazıcıoğlu, Meral Akşener gibi yürekli insanlar sayesinde onu da atlattık. 27 Nisan E-Muhtırasında meclise girmeyen vekillere inat liderimizin bir sözü ile Meclise gireceğimizi belirtip Cumhurbaşkanlığı sorununu biz çözdük.
Meclis´te MHP varsa çözüm bulunur, söz konusu vatansa bizim için gerisi teferruattır.
Nerden nereye gelmişiz?
12 Eylül sabahı her yerde askerler vardı. Sokaklarda duvarlara yazdığımız ÜGD (Ülkücü Gençlik Derneği) ve 3 hilal ve kurt resimlerinin üzerine boya sürüp kapattılar. Kahrolsun komünizm diye abilerimin yazdığı duvar yazılarını da sildiler. Ben o zaman çok üzülmüştüm.
Bir çok ülkücü ağabeyim Eskişehir Sıkıyönetim komutanlığına götürüldüler. Günlerce gelmeyenler oldu. Esnaf, tüccar, parti başkanı birçok hemşerimiz cezalar aldı. En çokta Ülkücüler bedel ödedi. 9 ağabeyimiz darağacında şehadet şerbetini içtiler.
İhtilali yapan Kenan Paşamız ?bir soldan, bir sağdan? asıyoruz diyerek gencecik fidanları soldurdu. Ülkü Ocaklarımız kapatıldı. Işığımız söndü. Yinede biz Devletimize, Ordumuza, Milletimize küsmedik. Ülke bizim ülkemiz, vatan bizim vatanımız dedik. Yattık, çıktık. Vatan sağ olsun dedik.
Bugünde Türk Milliyetçileri olarak darbeyi ilk önce biz sezdik. ?Bu CIA ajanı paralelcileri göreve getirmeyin. İlker Başbuğ gibi, Engin Alan gibi komutanlarımızı içeri atmayın yanarız? dedik. Bizi dinlemediler. Okyanus ötesine selam söylediler. Okyanus ötesi ise onlara bir aleyküm selam dedi ki, neredeyse devlet elden gidiyordu.
Bugün ise bir musibet bin nasihatten evladır misali, Allah´a şükür tüm Türkiye MHP´nin durduğu çizgiye geldi. Çözüm süreci ihanettir dedik, ondan vazgeçildi. Pensilvanya dış tertiptir dedik, haklılığımız ortaya çıktı.
Şimdi ise diyoruz ki, bunlar hepimize akıl fikir tokmağı olsun. Bir daha ülkücüler bir şey diyorsa onu iyi dinleyin, iyi anlayın.
Biz ekonomiyi, ticareti, inşaatı, tarikatçılığı pek bilmeyiz ama,
Vatan müdafaasından iyi anlarız.
Bari bu konuda sözümüze itibar edin.