AHMET AKÇAY

Tarih: 01.07.2016 13:46

BİR EKONOMİST OLARAK...

Facebook Twitter Linked-in

Lokantada bazen yalnız başıma kaldığım vakitlerde memleketin sorunlarını düşünür dururum. Çorbayı karıştırırken, ekmek kadayıfına kestirmesini dökerken ?Bolavadını nasıl kendim gibi marka yapabilirim, ekonomisine nasıl can veririm? diye hayaller kurarım. Bunları düşünürken bazen çorbayı döktüğüm, pilavın üzerine kavurma yerine ekmek kadayıfı koyduğum olmuştur. Yalnız hiçbir zaman pes etmedim. Bolvadini o eski ihtişamlı günlerine döndürme kararımdan asla vazgeçmedim. Çorbayı yeniden pişirdim, kadayıflı pilavı kendim yedim, Milletime yedirmedim.
Benim iç dünyamda yaptığım beyin fırtınalarında vardığım en büyük tespit şudur: Bolvadin´in görülen en büyük sorunu ekonomisinin içe dönük olması, kabuğunu bir türlü kıramamış olmasıdır. Aynen ben gibi ekonomist olan İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes 1936´da dünyada yaşanan küresel krizin nedenlerini ve liberalizmin devamı için çözüm önerilerini sunduğu ünlü kitabı, "İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi"nde, sorunların çözümünde kısa vadeli değişikliklerin yapılması gerektiğinin altını çizmiş, ?uzun dönemde hepimiz ölmüş olacağız? diyerek bu varsayımını özetlemiştir.
Benim Açık Öğretim Fakültesi İktisat Fakültesini kazanmış olmama rağmen, çeşitli siyasi ve sosyal nedenlerle tahsilimi tamamlayamamış olmam, iktisat teorileri konusunda yetersiz olduğum anlamına gelmez. Ben doğuştan iktisatçıyım. İktisat ilmini yaşayarak öğrendim. Tüm teorileri pratikte denedim, uyguladım. İlkokul dahil tüm yaz ve güz tatillerinde çarşıda çalıştım. Kendimi yetiştirdim. 1980´li yıllardan beridir de çevre yolunda üretim, imalat, pazarlama her şeyi içerisinde barındıran yeme-içme sektöründe marka oldum. Adımı yollara yazdım. İsmim diyarları aştı. Türkiye´yi lezzetime hayran bıraktım. Sırf benim kavurmamı yemek için yolunu değiştirenler oldu.
Tabi sırf benim çabam Bolavadın yeterli olmadı. Bolvadin ekonomisinin sorunları bir iki kişinin çabası ile düzelecek gibi değil maalesef. Bize sıcak para girişi lazım. Çevre yolundan geçen her aracı durdurup bir şeyler satmalıyız. Hizmet satmalıyız, sucuk, kaymak, lokum, testi, kamış, yastık, kavurma, su, çerez, çembeldek satıp para kazanmalıyız.
Bir kişinin çalışıp, üç kişinin onun eline baktığı bir ekonomi sağlıklı bir ekonomi değildir. 1962 sonrasında iktisat politikaları planlama tabanına oturtulmuştur. Gelişme biçimi bakımından bu dönem, korumacı iç pazara dönük ve ithal ikameci görüntüsüyle 1930´lu yıllara ve 1954-1961 dönemine benzer görünmekle birlikte, sanayileşmenin içeriği, yatırımların dağılımı ve sektör öncelikleri bakımından tamamen farklı özellikler taşımaktadır.
Sonuç olarak benim tezim, üstat Keynes´in attığı bu fikirlere ek olarak Bolvadin´in kalkınması için daha fazla kamu yatırımı ve yastık altı birikimlerin yatırıma dönüştürülmesi fikridir. Bolvadin´in ekonomisini Bolvadinlilerin kendi azim ve kararı kurtaracaktır. Herkes birikimlerini yatırıma çevirsin. Parasını dışarıya akıtmasın. Daire alacaksa Bolavadından alsın. Kızı dışardan alsa bile, düğününü Bolavadında yapsın. Birde sabah erken kalkıp, nasipler dağıtılırken uykuda yakalanmasın.
Bu son cümlem Ramazan´ı mazeret bilip, öğleye kadar yatanlarıdır.
Ben bu memleketin yetiştirmiş olduğu bir ekonomist olarak görüşlerimi aktardım.
Dediklerimi yaparsınız yada yapmazsınız.
Kendiniz bilirsiniz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —